Sağlıklı beslenme tutkunları ve özellikle balık sevenler için sağlıklı balık pişirme yöntemleri çok önemli bir konudur.
Eşsiz bir besin kaynağı olan balık,
ülkemizde oldukça sınırlı miktarda tüketilmektedir. Dünya ortalamasının neredeyse üçte biri kadar olan kişi başı yıllık
balık tüketimimiz, bunun en önemli göstergesidir. Damak tadına ilişkin
alışkanlıklarımız, kırmızı et ve kebap kültürüne yatkınlığımız, balıkla aramıza
hatırı sayılır bir mesafe koymuştur.
Buna ilaveten zaten sınırlı olan balık
tüketme eğilimimize, var olan tüketim alışkanlıklarımız da ket vurmaktadır.
Toplum olarak, balığı taze olarak tüketme isteğinde olmamız, katma değerli bir
çok işleme ve muhafaza şeklini ülkemizde işlevsiz kılmaktadır.
Bütün
bunların sonucu olarak balık, sadece avlandığı mevsimde ve hatta çoğunlukla
avlandığı bölgelerde tüketilmekte, diğer zamanlarda ve yerlerde mutfaklarımızdan
ve sofralarımızdan tamamen uzak kalmaktadır. Bol avlandığı mevsimlerde uygun
fiyatı ile kolay ulaşılabilir olduğu halde kimi zaman da tüketim fazlası olan
miktar ziyan olabilmektedir.
Bu
girizgahın ardından yazının asıl amacına dönecek olursak, balığa olan
yabancılığımız pişirme yöntemlerimize de yansımaktadır. Genellikle balığı
kızartmayı tercih etmemiz, başta omega 3 olmak üzere zengin beslenme
unsurlarını barındıran bu değerli gıda maddesini maalesef sağlıklı olmaktan
uzaklaştırmamız anlamına geliyor.
Balık pişirme yöntemleri çok çeşitli olsa da asıl önemli
olan şey, mevcut olan besin değerini korumak hatta ilave edilecek sebzelerle
var olanı zenginleştirmektir. Bazı balıklar için kızartma yapmak zaruri gibi
olsa da, bolca sebze ilave edilerek hazırlanan buğulama benzeri pişirme
yöntemlerinin eşsiz lezzet deneyimleri yaşattığını denediğinizde göreceksiniz.
Hamsi
başta olmak üzere bir çok balık için buğulama, çok uygun bir pişirme
yöntemidir. Levrek, lüfer, mırlan, mezgit, palamut gibi balıkların, tercihinize
göre ıspanak, pazı, brokoli, kereviz, mantar, patates, domates, biber, maydanoz
gibi sebzeler kullanılarak yapılan buğulamaları, hem yüksek besin değeri hem de
şaşırtıcı düzeydeki lezzeti ile vazgeçilmeziniz olabilir.
Buğulama
yapmak için, fırını ve folyo ile kapatacağınız bir cam veya toprak kabı
kullanabileceğiniz gibi, ocak üzerinde kapaklı yayvan bir tencere de
kullanabilirsiniz.
İskorpit
başta olmak üzere levrek, kırlangıç gibi balıklar ile filetosu alınmış balık
iskeletleri, zevkinize uygun sebzeleri eklemek suretiyle son derece besleyici
ve çok lezzetli çorbalar için uygundur. Balık çorbası, çok aşina olduğumuz bir
lezzet olmasa da tanışmamızda ve sıkça tüketmemizde son derece fayda olan bir
pişirme yöntemidir.
En
iyi balık pişirme yöntemlerinden söz edip de ızgara seçeneğini göz ardı etmek
olmaz elbette. Özellikle yağlı balıkları usulüne uygun olarak ızgarada pişirmek,
hem lezzet hem de sağlıklı beslenme açısından çok iyi bir tercih olacaktır.
Kalkan, levrek, çipura, somon, sardalya, hamsi, uskumru gibi balıklar ızgara
için son derece uygundur. Izgarada balığın ağır ağır pişirilmesi en uygun
olanıdır. Lezzet ve besinin ögelerinin kaybolmaması için balığın ızgarada kalma
süresini iyi ayarlamak gerekir. Balığın ızgarada kurumasına izin verilmemeli,
henüz sulu iken ızgaradan alınmalıdır. Böylelikle hem lezzeti hem de besin
elementleri kaybolmaz.
Tabii
ki bu lezzetleri yeterince elde edebilmek için biraz da hangi balık hangi ayda yenir sorusunun cevabı
konusunda fikir sahibi olmak gerekir. Çünkü yağlı olarak bilinen bir balığı, en
yağsız olduğu bir dönemde ızgara yapmak lezzetsiz bir yemeğe davetiye çıkarmak
demektir.
Yazımızın
sonunu bir tavsiye ile bağlayalım. Diğer gıdalardan temin edilemeyen omega 3
gibi yağ asitlerini ve bir çok başka besin ögesini bünyesinde barındıran, son
derece kıymetli bir protein kaynağı olan balığı sofralarınızdan uzak tutmayın. Ancak
balığı sofraya koyarken önceliğiniz, kızartmanın dışındaki sağlıklı pişirme
yöntemleri olsun. Afiyet olsun…